ÇAĞIN HASTALIĞI ! İRRİTABL BARSAK SENDROMU (HASSAS BARSAK SENDROMU)
Sayın okuyucularım; sizlere bu yazımda çok önemli bir hastalıktan bahsedeceğim.Çağın hastalığı dedim; zira toplumda çok sık görülen ve çoğu zaman insanı bezdiren, yaşadığına pişman edebilen bir hastalık.Ülkemizdeki sıklığı %10-20 dolayında.Halkımız bu hastalığı spastik kolon, spastik kolit veya sinirsel kolit olarak biliyor.Bu hastalığın ülke ekonomilerine maliyeti oldukça yüksek.Çoğu hasta hastalığın kansere dönüşüp dönüşmeyeceğini merak ediyor.Bu yazıyı okuyan çok kişi kendisinde bu hastalığın var olup olmadığının teşhisini kendisi koyabilecektir.Bu nedenle bu yazının çok önemli bir yazı olduğunu düşünüyorum.Barsak sorunları olan tüm hastaların mutlaka bu yazıyı okumaları gereklidir.
1.İrritabl barsak hastalığı (İBS) nedir?
Barsaklarda organik bir hastalık olmaksızın dışkılama tabiatında değişiklik ve karın ağrısı varlığı ve dışkılama ile karın ağrısının geçmesi veya hafiflemesi ile karakterize bir barsak hastalığıdır.Halk arasında spastik kolon, sinirsel kolit adıyla bilinmektedir. Halbuki bu hastalarda kolit ile uyumlu bulgular mevcut değildir.Kolit dendiği zaman bizler barsak iltihabının varlığını kastediyoruz.Kolit terimi ülseratif kolit ile karıştırıldığı için hastalarda ciddi endişelere yol açmaktadır. İBS, daha sonra ciddi rahatsızlıklara dönüşme (kanser, vb) gibi bir risk taşımamakla beraber, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemektedir. Çok sık görülen bir hastalık olmasına rağmen, doktora başvurmadan, bunu bir yaşam biçimi olarak kabul edenlerin sayısı ne yazık ki oldukça fazladır. İBS hastaları mevcut şikayetleri nedeniyle işe, okula gidememe, sosyal yaşantılarına ara verme veya erteleme, tatillerini yarıda bırakma gibi sorunları çok sık yaşarlar.
2.İBS’nin toplumdaki sıklığı nedir ?
Gastroenteroloji polikliniklerine başvuran hastalar arasında sıklık bakımından birinci sırada gelir.Yine ilk basamak hekimlerine başvuran 10 hastadan bir tanesi İBS hastasıdır.Kadınlarda daha sık görülür.Ülkemizde değişik bölgelerde araştırmalar yapılmış ve hastalığın sıklığı %10-20 arasında bulunmuştur. 20 ila 50 yaşları arasında sık görülür ancak çocuklarda da görülebilir.50 yaş üzerinde nadirdir.Şehirde yaşayanlarda ve beyaz ırkta daha sık görülür.Kronik bir hastalıktır.Hastanın yaşamı boyunca yıllarca aralıklı veya devamlı olarak rahatsızlığa yol açar.Günlük yaşamı ciddi oranda etkiler ve yaşam kalitesini önemli oranda negatif olarak etkiler.Bu nedenle başlığı yazarken ‘’Çağın hastalığı’’ terimini tercih ettim.
3.Bu hastalığın ülke ekonomisine maliyeti nedir?
Hastalığın tanı ve tedavisi için harcamalar direk, işgücü kaybına bağlı mali kayıplar indirek maliyet olarak değerlendirildiğinde Amerikada yıllık maliyet 30 milyar dolar olarak hesaplanmıştır.Amerikada üst solunum yolu enfeksiyonlarından sonra iş gücü kaybına neden olan en önemli hastalığın İBS olduğu gösterilmiştir.Ülkemizde bu şekilde bir araştırma yapılmış olmamasına rağmen ciddi bir ekonomik maliyetin söz konusu olduğu kolayca söylenebilir.
4.Hastalığın belirtileri nelerdir ?
Karın ağrısı:En sık görülen yakınmadır.Karında göbek altında ve sol tarafta ağrı hissedilir. Emosyonel stres ,soğuk, bazı yiyecekler ağrıyı artırır.Dışkılama ve gaz çıkarma ile hasta rahatlar.Ağrı bazen batıcı bazen kramp tarzında veya sancı şeklinde olabilir.Gece uykuda iken hasta oldukça rahattır.Bu nokta son derece önemlidir.Barsaklarda organik bir rahatsızlık var ise hastanın gece uykuda ağrısı devam eder.
Dışkılama düzeninde değişiklikler :Çoğu kez ishal ve kabızlık dönemleri birbirini izler.Kabızlık döneminde sert,tane tane,zeytin veya keçi pisliği görünümünde gaita varken ishal döneminde yumuşak,pelte kıvamında kötü kokusu olmayan bir hale geçer.Hasta yemeklerden sonra dışkılama ihtiyacı duyar.Kahvaltıdan sonra bu daha sıktır.Bazı hastalarda kabızlık hakimken diğerlerinde ishal ön plandadır.Çoğu kez ishal ağrısızdır.
Dışkı küçük, katı ve mukusla(barsak mukozasından salgılanan sümüksü bir madde) kaplı olabilir. Barsak duvarındaki mukus üreten bezler ağır hareket eden, saatlerce barsak içinde kalan küçük katı dışkı parçacıklarıyla uzun temas sonrasında aşırı uyarılır ve bu yüzden çok mukus salgılarlar. Bazen sadece mukus da çıkarılabilir.Hastalar mukuslu akıntı için ‘’makatımdan iltihap geliyor’’ diye tanımlama yaparlar.
Bazen dışkının çapı incelir ve kalem gibi bir şekilde atılır.Bazı hastalarda kabızlığın giderek arttığı ve tedaviye cevap veremez hale geldiği izlenir.Hastalar kabızlık için sürekli müshil kullanmak zorunda kalabilir.Biz gastroenterologlar kabızlık giderici ilaçların devamlı alınmasını kesinlikle önermiyoruz.Ancak lüzumu halinde alınabilir.
Dispeptik yakınmalar:Hastaların çoğunda vardır.Bilhassa yemeklerden sonra karın şişliği,gaz,hazımsızlık,geğirme,yellenme,iştahsızlık,bulantı,kusma sık görülür.Özellikle gaz, şişkinlik hastalar için son derece önemli yakınmalardır.Çok bayan hastamın kendimi hamile gibi hissediyorum diye başvurduğunu söylemek istiyorum.
Vazomotor bozukluklar;halsizlik,güçsüzlük,baş dönmesi,bayılma,terleme,çarpıntı, göğüs ağrısı, baş ağrısı,yüzde kızartı,nefes darlığı, sık nefes alıp verme sıktır.
Kadın hastalarda adet düzensizliği , adet ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı görülebilir.
Psikolojik bozukluklar ; anksiyete, saldırganlık,suçluluk hissi, depresyon, hastalık hastası şeklinde ortaya çıkar.
Hastaların çoğunda genel şikayetler; halsizlik, bitkinlik, dermansızlık, kuvvetsizlik, sırt ağrısı ve baş ağrısı sıktır.
5.Hastalığın tanısı nasıl konur ?
Hastadan alınan bilgiler tanıda çok önemli bir yer tutar. Senelerdir devam eden karın ağrısı,ishal ve kabızlık dönemlerinin birbirini takip etmesi, genel durumun bozulmaması önemlidir.Hastanın geceleyin karın ağrısı veya ishal ile uyanmaması organik bir barsak hastalığından bizi uzaklaştırır. Muayenede hasta sağlıklı görünümdedir.Zayıflama ve kilo kaybı yoktur.Fizik bulgular tamamen normaldir.Karın muayenesinde karında farklı bölgelerde, farklı derecelerde hassasiyet alınabilir.Sigmoid kolon adı verilen barsağın son 30-40 cm.lik kısmı sol alt kadranda kalın bir halat gibi ele gelebilir.
Laboratuar incelemeleri diğer hastalık olasılıklarını ortadan kaldırmak için yapılır.Kan tetkikleri (sedimantasyon,kan sayımı ve diğerleri) normaldir.Gaitada gizli kan yoktur.Gaitanın mikroskopik incelemesi normaldir.Direk tetkikte veya kültürde bakteri saptanmaz.Bu hastalığın kesin tanısı için çoğu zaman kolonoskopi öneriyoruz.Çünkü İBS tanısı koymak için barsağın sağlam olduğunu göstermek şarttır.Aynı zamanda kolonoskopiden sonra hastada ciddi bir rahatlık ortaya çıkar.Zira hastaların çoğunda kanser korkusu vardır.Kolonoskopide mukoza normaldir.Mukozaya bulaşık veya lümen içinde aşırı mukus görülebilir.İshal ağırlıklı hastalarda kolonoskopi normal olsa bile multipl biyopsiler alınmalı ve iltihabi barsak hastalıkları mutlaka ekarte edilmelidir.40-45 yaş üzerindeki hastalarda semptomlar yeni başlamış ise kolonoskopi mutlaka yapılmalıdır.Gerekirse diğer hastalıkları ekarte etmek için üst gastroskopi, ultrasonografi , karın bilgisayarlı tomografi yapılmalıdır.
6.İBS hastalığının tanı kriterleri nelerdir?
Bu hastalık için bu konu ile ilgilenen dünya çapındaki bilim adamları Roma’da toplanmışlar ve Roma III kriterlerini tanımlamışlardır.Bu kriterlere dayanarak bu yazıyı okuyan hastalarımız kendisinde İBS tanısını koyabilirler. (Ancak kolonoskopi yapılması kaydıyla !)
Roma III Kriterleri:
En az 3 aydır devam eden ve her ay en az 3 kez karın ağrısı atakları veya karında huzursuzluk ile birlikte aşağıda belirtilen maddelerden en az ikisinin olması;
1.Ağrının dışkılama ile geçmesi
2.Dışkılama sıklığında değişimin olması
3.Dışkının şeklinde değişiklik olması
SON SÖZ: Barsak hastası iseniz Roma III kriterlerine göre İBS hastası olup olmadığınızı kolayca anlayabilirsiniz!
Not: Hastalığın nedenlerini ve tedavisini bir sonraki yazımda geniş olarak anlatacağım.