KOLON KANSERİNDEN KORUNMAK MÜMKÜN MÜ?
Kolon kanserinin tedavisi, korunma tedbirleri, tarama testleri
1.Kolon kanseri gelişimi önlenebilir mi?
Kişinin kolon kanseri için risk faktörleri bilinir ise ve buna yönelik kontroller yapılırsa kişide kanser gelişmesi önlenebilir.Örneğin hastanın ailesinde polip var.Bu kişi takip kolonoskopi programına alınır.Kolonoskopide polip tespit edilirse bu polip alınır ve kişinin ileride kanser olması önlenir.
Yine diğer bir örnek; Ülseratif kolitli bir hasta 10 yıllık hastalık süresinden sonra 2 yılda bir kolonoskopik takibe alınmalıdır.Takip esnasında displazi saptanır ise erken cerrahi müdahale ile hasta kanser olmaktan kurtulur ( Doku displazisinden söz edildiğinde anormal bir çoğalma süreci anlaşılır; belirli bir bölgede aşırı büyüme, hacim artışı ve hasta bölgenin yapısında bozukluk ortaya çıkar).
2.Kolon kanserinin tedavisi için neler söylemek istersiniz ?
Tedavinin planlamasından önce hastanın genel durumu ve hastalığın yaygınlığı hakkında bilgi edinilmelidir. Hastanın yaşı, cinsiyeti, geçirmiş olduğu hastalıklar ya da ameliyatlar, kullandığı ilaçlar, sigara-alkol tüketimi, ailesinde benzer sorunlar yaşamış kimselerin bulunup bulunmadığı mutlaka sorgulanmalıdır.
Kolon kanseri tanısı konan hastada cerrahi tedaviye karar verilmesinde hastalığın doğru şekilde evrelenmesi önemlidir.Evrelemede ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MRI (manyetik rezonans görüntüleme) ve PET (pozitron emisyon tomografisi) kullanılan tanı yöntemleridir.
Kolon ve rektum kanserinin esas tedavisi ameliyattır yani tümörün veya kitlenin çıkartılmasıdır. Ameliyatta tümörün alt ve üst sınırlarından en az 5 cm. uzunluğunda sağlam barsak tümörle birlikte çıkarılmalıdır. Anüse 2 cm.den daha yakın tümörlerde anüsü iptal etmek ve karından dışkılamaya geçmek (kolostomi torbalarıyla) bazen kaçınılmazdır. Bu cins ameliyatlar hastaların en çok korktuğu ve arzu etmediği ameliyat şeklidir. Ancak son yıllarda ameliyat öncesi radyoterapi ile birlikte kemoterapi uygulanması anüsün korunmasını önemli ölçüde sağlayabilmektedir.
Kolorektal kanserli hastaların %10-25 kadarında karaciğerde metastaz (hastalığın karaciğere atlaması) bulunur.Karaciğerdeki metastaz sayısı 4’den az olan ve karaciğerin sadece bir lobunda metastaz olan hastalarda ameliyatla karaciğerdeki kitleler alınabilir. Hastaların %70-80’inde ameliyattan sonraki 2. yılda karaciğerde yeni metastazlar ortaya çıkabilir.Bu yeni metastazlar için ikinci kez ameliyat yapılabilir.Tanı anında uzak metastazı olmayan ve tümörü tamamen çıkartılan hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı %80 dolayındadır. Ameliyat sonrası yaşam süreleri diğer kanserlere göre oldukça iyidir.
Kolon kanserinde ameliyattan sonra hastalığın evresine göre ek, koruyucu kemoterapi uygulanır. Örneğin, tümörün bağırsağa komşu lenf düğümlerine sıçradığı evre 3 hastalarda adjuvan kemoretapi her yerde uygulanan standart bir tedavidir.
Cerrahi tedavilerden sonra gelişebilecek hastalık nükslerinin zamanında saptanabilmesi amacıyla beş yıl süreyle yakın takip uygulanır. Cerrahi tedavi öncesinde kolonoskopi yapılmış olan hastalarda ameliyattan sonra 1. ve 3. yıllarda kolonoskopi mutlaka yapılmalıdır.Herhangi bir soruna rastlanmayan hastaların daha sonra 3-5 yıl aralarla kolonoskopi yapılarak izlenmesi uygun olur. Radikal bir cerrahi tedavi üzerinden beş yıl geçtikten sonra hastalık tekrarı çok düşük bulunduğu için takip bırakılır. İzlem sırasında serum tümör marker düzeyleri (CEA, Ca 19-9) ilk 2 yılda 3 ay, daha sonra ise 6 ay ara ile ölçülmeli ve yükselme saptanan hastalarda kolonoskopi ve gereken diğer tanısal tetkikler yapılmalıdır.Kolonoskopi ve tümör markerlarına ek olarak uzak metastaz açısından ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi 6 ayda bir yapılmalıdır.Kanser nüksü genellikle ilk 2.yılda ortaya çıkar.
3.Kolon kanserinden korunmak için neler önerebiliriz ?
Kolon kanserinde genetik yatkınlık ve çevresel faktörler çok önemlidir. Genetik yapımızı değiştirmek olanaksızdır.Ancak çevresel faktörleri değiştirmek olanak dahilindedir.
Fazla lifli gıdalarla beslenme kolon kanserine karşı koruyucudur.Bol miktarda lifli besinlerin tercih edilmesi kolon kanseri görülme sıklığını azaltmaktadır. Çünkü bu maddeler, barsakta kanserojen maddelerin yoğunluğunu azaltmaktadır.
Diyette taze meyve,sebze tüketimini artırmak önemlidir. Ülkemizde ne yazık ki meyve ve sebze tüketimi yeterli ölçülerde değildir. Kolon kanserinden korunmanın en kolay yolu bol bol taze sebze ve meyve tüketmekten geçer.
Yağlı besinlerle kolon kanseri arasında yakın bir ilişki olduğu gösterilmiştir.Yağ oranı az besinlerin tüketilmesini öneriyoruz. Kırmızı et ve yağlı besinler kolon kanseri olasılığını arttırmaktadır.Bu nedenle bu besinlerin az miktarlarda tüketilmesinde fayda vardır. Beyaz et ve balık tüketimi sağlıklı bir tercihtir.Bölgemizde kırmızı et tüketimi ve katı yağ tüketimi oldukça fazladır.Halkımızın bu konuda duyarlı olması gereklidir.
Kolon kanserinden korunmanın bir diğer yolu ise düzenli kontroller yaptırmaktır. Yapılan muayene ve kolon görüntüleme yöntemleri hastalığı önlemek veya erken tanı koymak için gereklidir. Özellikle ailesinde kolon kanseri olanların ve risk altındaki kişilerin tarama testleri konusunda çok bilinçli olması gerekir.
Kilonuzu kontrol altında tutmalı fazla kilonuz varsa kurtulmalısınız.Hareketsiz kalınmamalı ve bol bol spor yapmalısınız!
Kolon kanserinin %90’dan fazlasının polipten kaynaklandığını artık biliyoruz.Peki bu poliplerden korunmak için ilaç tedavisi var mı? Yanıt: Var
Yapılan çalışmalar aspirin ve diğer anti-inflamatuvar ilaçları (anti-romatizmal ilaçlar) kullanan kişilerin kolorektal kansere yakalanma riskini azalttığını ortaya çıkarmıştır.
Her gün bir aspirin almak kolon polip öyküsü olan hastalarda tekrar polip oluşma riskini azaltmaktadır. Kolonoskopik inceleme sırasında elli yaşın üzerindeki insanların yaklaşık üçte birinin kolonlarında en az bir polip saptanmaktadır. Günümüzde çok sayıda insan kalp krizini önlemek için aspirin kullanmaktadır; bu durum dolaylı olarak kolon polip ve kanserini önleme konusunda yarar sağlamaktadır.Sonuç olarak günde 1 tablet aspirin (100 mg) polip oluşumu yönünden koruyucu özellik arzetmektedir.
Kolon kanserinden korunmada en etkili yöntem tarama yöntemlerinin bilinmesi ve uygulanmasıdır.Bu konu ile ilgili uzmanların halkı bilinçlendirmesi son derece önemlidir.Bu yazının hazırlanmasında halkın bu tarama yöntemlerini bilmesi ve halkımızın check-up ve muayene esnasında kolon kanseri ile ilgili tarama testlerini tartışabilmesi amaçlanmıştır.
4.Kolon kanseri için tarama yöntemleri nelerdir?
a.Kolon kanseri yönünden risk altında olmayan kişilerin 45 yaşından sonra yılda bir kez gaitada gizli kan baktırması önerilmektedir.Dışkıda gizli kan (+) olan kişilerin % 5-15’inde kolon kanseri, %20-40’ında ise 2 cm.den büyük polip saptanmaktadır.Görüldüğü üzere gaitada gizli kan bakılması önemli bir testtir.Birinci derece akrabalarında kolorektal polip ve kanser olanlar, kendisinde daha önce kolorektal polip ve kanser olanlar ve uzun süreli ülseratif kolit ve crohn hastalığı olanlar kolon kanseri yönünden risk altındadır.
b.Kolon kanseri için ileri yaş bir risk faktörüdür.Risk altında olmayan kişiler 50 yaşından itibaren kolonoskopi yaptırmalıdır.Yani sağlıklı hiçbir yakınması olmayan kişilerin 50 yaşında kolonoskopi yaptırmasını şiddetle öneriyoruz!Kolonoskopik inceleme normal ise 10 yılda bir kolonoskopi tekrarlanmalıdır.Bu şekilde periyodik olarak 10 yılda bir kolonoskopi yapılması kolon kanserine bağlı ölümleri %80-90 oranında azaltmaktadır.Kolonoskopide polip saptanır ise öncelikle bu polip veya polipler mutlaka kesilip alınmalıdır.Bu şekilde ileride oluşabilecek olası kolon kanseri önlenmiş olacaktır.
Polipin sayısı, çapı ve histolojik cinsi çok önemlidir.Polip sayısı birden fazla ise, çapı 1 cm.den büyük ise ve histolojik tipi adenomatöz ise bu kişilerin 3 yıl sonra mutlaka kolonoskopi yaptırması gereklidir.3 yıl sonra yapılan kolonoskopide polip saptanmaz ise kolonoskopinin 5 yıl aralarla tekrar edilerek izlemin sürdürülmesi gereklidir.
c.Birinci derece akrabasında 60 yaş öncesinde kolon kanseri tespit edilmişse tanı konan yaştan 10 yıl öncesinden kolonoskopi yapılmalıdır.Örneğin babanıza 50 yaşında kolon kanseri tanısı konmuş ise 40 yaşında kolonoskopi yaptırmanız gereklidir.Tetkik normal çıkmış olsa dahi kolonoskopi her 5 yılda bir tekrarlanmalıdır.
d.Kolon kanseri oluşma riski yüksek olan hastalıklara (Ailevi kolon polipozisi, polipozisle birlikte olmayan herdeiter kolon kanseri sendromu ) sahip ailelere mensup kişilerde tarama testleri 30 yaşında başlamalıdır.
e.Tarama testi olarak bizim tercihimiz kolonoskopidir.Kolonoskopi yapılamıyor ise; sigmoidoskopi, çift kontrastlı kolon grafisi veya sanal kolonoskopi tercih edilebilir.
f.Tarama testlerinin ne zaman sonlandırılması gerektiği konusu tartışmalı bir konudur.80 yaş üzerinde olan ve ciddi hastalığı olan kişilerde tarama testlerinin sonlandırılması uygun olur.